💃 Pucca Küçük Aptalın Büyük Dünyası Özet

İlk kitap çılgınlar gibi takip edilen, Türkiye'de en fazla izleyicisi olan kişisel blog'un yazarı Pucca. Herkes onu ve yazacağı kitabı merak ediyordu. “Aynaya son kez baktım, ‘Kızım PuCCa, Allah kahretsin seni, çok harikasın lan sen!' dedim.” PuCCa çok ayıp! PuCCa çok komik! PuCCa âşık! PuCCa beter bişi! İnternet fenomeni Pucca, konuk olduğu bir YouTube programında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Pucca Günlük, Küçük Aptalın Büyük Dünyası gibi eserlerle adını geniş kitlelere PuccaGünlük 1: Küçük Aptalın Büyük Dünyası. Pucca. Okuyan Us Yayınları. 40,00TL 32,00TL. Stokta yok. 4. Pucca Günlük 4: Ay Hadi İnşallah. Pucca Günlük 3: Allah Beni Böyle Yaratmış. Pucca Günlük 2: Ve Geri Kalan Herşey. 1- Küçük Aptalın Büyük Dünyası. 2- Ve Geri Kalan Herşey. 3- Allah Beni Böyle Yaratmış. 4- Ay Hadi İnşallah! PuCCa Günlük serileri olarak piyasaya çıkan bu kitaplara şimdi bir yenisi daha eklenecek. Yeni kitabın ismi “O Adam Buraya Gelecek!”. 1. Kitabın konusuna çekilecek olan filmde PuCCa’yı yani gerçek ismiyle Twitter Pucca, Fenomen Pucca, Puccito, Puccanın fotoğrafları neye benziyor. Pucca nasıl biri. Pekmez kim. Gerçek Pekmez kim. Murat Boz Pekmez. Büşra pekin, Murat Boz Hadi İnşallah Pucca, Gerçek Pucca, Gerçek Pekmez, Puccanın resimleri, Zodi. Puccanın babası, Küçük aptalın büyük dünyası Küçük Aptalın Büyük Dünyası adlı kitabı film oldu.,’Hadi İnşallah’ isimli sinema filmin yönetmenliğini Ali Taner Baltacı’nın yaptı. Pucca’yı Büşra Pekin, Pucca’nın sevgilisi Pekmez’i ise, Murat Boz oynadı. PUCCA İSMİ NEREDEN GELİYOR? Koreli bir çizgi film kahramanının adı Pucca. Pucca- Küçük Aptalın Büyük Dünyası Hatırat, Anı %100 İndirimli - Gardrops. Gardrops. Kadın. Edebiyat. Küçük Aptalın Büyük Dünyası, 2010, Okuyan Us Yayınları Ve Geri Kalan Her Şey, 2011, Okuyan Us Yayınları Allah Beni Böyle Yaratmış, 2012, Okuyan Us Yayınları KüçükAptalın Büyük Dünyası Pucca Günlük Özet. Üniversitenin daha birinci senesinde, sınıfa girdiği anda fark etmiş Pucca bu çocuğu. Tek kaşlıymış falan ama öyle güzel, içten bir gülümseyişi varmış ki Pucca bu çocuğa aşık olmuş. Büyük ihtimal bebe kaşlarının ortasını alınca bunlar bir sevişme, bir PuCCa, hepimizin içinde olanı "Bunu ben yazmalıydım" ya da "Hah, evet ya ben bunu nasıl düşünemedim" dedirten bir hatun kişi O gerçek bir devrimci. Bizim neslimizin çok sevdiği "Başkası olma Allah belanı versin, bir kere de kendin ol" akımının en iyi temsilcilerinden biri Bu kitap tavsiyeler tavsiyesi PuccaGünlük - 4 : Ay Hadi İnşallah! Pucca. Okuyan Us Yayınları. 40,37 TL. Sepete Ekle; Pucca Günlük - 2 : Ve Geri Kalan Her Şey. Pucca. Okuyan Us Yayınları. 40,37 TL. Sepete Ekle; Pucca Günlük - 3 : Allah Beni Böyle Yaratmış. Pucca. Okuyan Us Yayınları. 32,78 TL. Sepete Ekle; Pucca Günlük - 1 : Küçük Aptalın Büyük Tür Deneme. "Tek istediğim, battaniyenin altında film çekeceğim değil, film izleyeceğim bir adamdı." Sanal dünyanın merak edilen ünlüleri raflarda yerini alıyor. Dizüstü Edebiyat Dizisi başlıyor. İlk kitap çılgınlar gibi takip edilen, Türkiye'de en fazla izleyicisi olan kişisel blog'un yazarı Pucca. Herkes onu ve WgyTWI. “Tek istediğim, battaniyenin altında film çekeceğim değil, film izleyeceğim bir adamdı.”Sanal dünyanın merak edilen ünlüleri raflarda yerini alıyor. Dizüstü Edebiyat Dizisi başlıyor. İlk kitap çılgınlar gibi takip edilen, Türkiye’de en fazla izleyicisi olan kişisel blog’un yazarı Pucca. Herkes onu ve yazacağı kitabı merak ediyordu.“Aynaya son kez baktım, Kızım PuCCa, Allah kahretsin seni, çok harikasın lan sen!’ dedim.” PuCCa çok ayıp! PuCCa çok komik! PuCCa âşık! PuCCa beter bişi! Ve sonunda, paparazziler peşinde koşmadığı halde her şeyi anlattı… “PuCCa, aferin, iyi b*k yedin!” Hanii teee ne zaman bi yazarın evinde yemek yedim gibi bişi yazmıştım ya, haa onu yazabilirim artık...Şimdi twitter diye bir hadise var ya, ben öyle 140 karaktede derdimi anlatmaya çalışırken bir mesaj geldi "Cem Mumcu" dan... kitap dosyasınız tırıvınızı getirin gibi bişi yazıyor. Sonra Her Boku Bilen Adam var hani o da blogcu, mesajı okurken ona sordum, o da dedi "ee bana da geldi bu mesaj"Iyyyy dedim spam yapıyorlar demek ki, böyle kişilere "kitabını getir" yazacaklar sonra tabi bunlar da "vayyy taşşaını yediğim yayınevi" diye her yerde reklamını yapcak. Kitap dosyalarını da okumadan "biz size döneriz" diyecekler. Yani ben yayınevi şeyi olsam reklamımı böle yapardım...Ondan amaan yaa dedim, HBBA'da bi sorayım dedi, neyse bunlar konuştular ettiler... Meğer sadece ikimize göndermiş bu yazıyı.. Buluşma günü falan ayarlamışlar hep beraber tanışcaz...Bi de o dönem, şizofren bi hatun var bana takmış! Yüzünü bile görmedim hatunun ama böyle neler saymış. Kızı birebir tanıyanlar da raporlu hasta, siktiret falan dediler... Boşverdim ama içten içe de "lan bu o hatunun işi olmasın manyağın teki yapar yapar Cem Mumcu hesabı alıp twitterdan." diye de işte böyle bir şüphe bir güvensizlik derken buluşma günü geldi çattı. Nişantaşında bir cafeye gittik HBBA ile bekliyoruz.. Göbeğim fırtlamasın diye sabahtan beri bişi yememiştim o yüzden başım falan dönüyor. Tansiyonum nasıl düşük! Ayran alcam kendime HBBA diyor ki "kızım görüşmede ayran mı içilirmiş" Soda mı ne aldım o açlığımı daha da gurul gurul etti..Bekliyoruz bekliyoruz gelmiyor adam.. Dedim yemin ederim o psikopat karının işi, sağdan soldan da kahkaha sesleri geliyor HBBA'da dedi kesin o keklendik falan derken, dışardan Cem Mumcu ve yanında kızıl saçlı bir afetin geldiğini gördük. Bir ohh çektim en azından adam kendisiymiş diye... Geldiler oturduk, kimsin nesin muhabbeti yapıyoruz ama benim tek düşündüğüm şey masanın ortasında duran kruvasanlar... Bunlar konuşuyor böyle HBBA hayatını falan anlatıyor, başarılarını, aldığı teşekkür belgelerini, okulun en çalışkan adamı olduğunu, okumayı çok çabuk söktüğünü falan...Bana geldi sıra, çocuk lisedeyken bilmem ne kurulundaydım bile dedi... Benim hayat hikayem ise eheheh lisede hep 9 yazıf getirirdim, okuldan atıldım sonra, üniversitede herifin birin aşık oldum, sonra başkasına başkasına derken falan gibi gereksiz "öl sen bee" diyecekleri türden bir hayat hikayesi sundum...Bi de dünyanın en cana yakın insanları, lan sen yazar psikiyatrist sonra ne bilim televizyon programı falan yapan birisin, insan böyle yakın mı davranır, sürekli gülüyorlar falan her yapılan şeye espri buluyorlar. Hani biraz kasılsalar kendimi daha iyi hissedecem, onlar böyle laylay şambali olunca bu masada birilerinin kasılması gerekli o da ben olayım bari dedim...Kasılmamın diğer nedeni tabii açlığım, midemin içinden gelen sesleri duyuyorum.. Şimdi diyorum yemek alayım, üstümdeki elbise o kadar dar ki, midemi içime çektiğim için götümden çıkacak neredeyse, bir bardak daha su içersem patlayacak o elbise... Bi de sandalye de rahatsız, yemek yemeyim en iyi dedim. Sevgili arkadaşım HBBA ama orada "ehuehuehu PuCCa açlıktan ölüyordu" diyince ona öyle bir bakış fırlattım ki, deldim gözlerimle resmen hemen hoop kıvırdı o da.. işte böyle ben açlığım elbisemin darlığından nefes borumu sıkan baskı ile beraber, kitapları konuştuk ettik siz hazırlayın gönderin dedi.. Sonra Sami Hazinses'i twitterdan sevdiğini söyledi.. "O benim arkadaşım yaaee" dedim, "üstelik blogu var ahanda bu alın bakın" diyince. "Ben bakayım size haber vereyim olmadı 3 tane sırayla çıkartalım" dedi. "İlk PuCCa'nın olmak üzre..."Yalnız öyle bir şey ki, o hafta içerisinde yeni bir iş buldum, aynı gün ev arkadaşımı buldum, ve kitaba karar verildi..Aynı haftada yani bu... 1 senedir hayatım sikko bir biçimde geçiyordu bi anda her şey döndü, bi anda yani..Sadece ve sadece Erik'le aramız acayip kötüydü o dönem. Pezevenk ben iş bulunca çok bozuldu, bi de kitap olunca bildiğin ezik gibi mi hissetti naaptıysa, "Ben kimim ki senin yanında dolanıyorum" durumlarına girdi.. Valla lan, "çöpü döksene tatlım" diyorum..."Tabii çöp dökeyim zateni ben kimim senin işin var kitabın var ben çöpü dökmeye layığım""bas git manyak mısın" diyorum"bak bak bak şimdiden başladın, hemen ilk fırsatta beni tekmeledin belliydi"2 hafta böyle gına getirtti bana, her lafından biri buydu.. Sonra alıştı allahtan neyse ki artık yok öyle tutumları...Neyse işte ertesi gün oldu, Cem Mumcu evine davet etti bizi yemeğe. Tabii yemeğe davet diyince böyle yazar evi şamdanlar falan Kürşat Başar'ın sahur programı ambianslı yemeği gibi bişi sanıyorsun. Alakası yok sevgilisiyle beraber bize yemek sepetinden sosis söylediler...Ama evlerine ayakkabıyla girdik bi de bembeyaz ev.. İçim acıdı o ayakkabıyla dolanırken içerde... Bu kez tabi akıllılık yaptım kot giydim gittim ki en azından olaya kendimi vereyim diye...Orada bir muhabbet bir muhabbet, kitap dışında her şey hakkında konuştuk yemin ederim...Dünyanın en komik ve eğlenceli çiftiydi valla........Hah işte ben o geceden beri kitabı yazıyorum, o yüzden buraya da çok yazamadım. O dönem içinde Erik evde Pes oynadı ben pc başında yazı yazdım. Yüzük ve ev arkadaşım dışında hayatımda bir atraksyon bile olmadı... Çok çok çok kötü bir durum hariç onu da kitaba yazdım spoiler eheheheKitaba buraya yazamadığım her şeyi yazdım yaa. Bazı şeyler vardı yakalanırsam sıçarım diye neyin kim olduğunu şaşırtmacalı yazdıklarımdan onları da net tak tak tak yazdım üstlük oramı buramı da gösterdim kitapta! yaa yaaaa...Burayı kitap haline çevirmedim yani... sıfırdan dan başlayarak yazdım... anam ağlaya ağlayaBunun dışında gazeteye de çıktım lan, twitter ünlüsü ayağına üç beş twitçiyle ayy onları da koyayım, Star, Hürriyet, MilliyetYani demem odur ki şansım dönüyor mu ne! Sadece eski sevgilimden intikam almak için açtığım sonra ona kıyamayıp burada kendimi kesip arabesk halde takıldığım, ardından o kadar yalnız kalınca iç sesimi koyduğum yer sayesinde bana bambaşka bir kapı açıldı...Ne kadar çok robbie williamslan sevişmek sonra Obama'yı suikastten kurtarmak, Bradle film çekerken bana aşık olması gibi hayallerim var olsa da bu durum rüyamda bile göremeyeceğim bir şeydi sanırım...Umarım bu işten de yırtarım yaa, başarırım yani. Allahım başarayım da en azından bıyıklı ev arkadaşımdan kurtulayım...Gerçi şey kısmı acayip koyuyo yine isim falan saklı olcak çünkü. Facebook hesabımda bile "kitabım çıktı mihi" diyemem.. Sonra iletime bile yazamayacağım lan, okuyacaklar ama egoma yararı olmayacak onda da napalım gülü seven dikenini de yer..Kitap çıkarsana sen diyenlerin de isimlerini tek tek aldım, eğer almazsanız evinize gelip yakacağım PpYalnız kitabın kapağını görünce çığlık attım resmen o kadar güzel oldu ki anlatamam... Kalbim boğazımda güp güp güp atıyor.. Adı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası" olacak...1 Haziran olsun istedim kitap için, Norma'nın doğum günü yani. Umarım bir sıkıntı çıkmaz tam o tarihte onun için bir şey yapmış olurum....Bu arada hepinize çok teşekkür ederim Ana Sayfa Edebiyat Anlatı Kitap HakkındaPucca yazarının eşsiz eseri olan Küçük Aptalın Büyük Dünyası Pucca Günlük kitabıdır. Okuyan Us Yayın tarafından basılmıştır. Dorikitap satıcısı tarafından ₺ fiyatından satışa sunulmaktadır. Kitap kondisyonu "Yeni" durumundadır. Küçük Aptalın Büyük Dünyası Pucca Günlük kitabı Edebiyat kategorisi altında bulunan Anlatı alt kategorisinde bulunmaktadır. Bu ürün için kargo ücreti Alıcı Öder şeklinde sunulmuştur. Satıcının stoğunda bu üründen 1 adet bulunmaktadır. Yeni ISBN6054054381 Eklenme Tarihi 01 Nis 2021 Per 1726 Favori 0Stok 1 Yayınevi YazarPucca Baskı Yılı2019 Baskı Sayısı10 Sayfa Sayısı356 Kargo ALICI ÖDER Bu kitap şu an satılmamaktadır. Kitabın Satıcısı Kitap HakkındaPucca yazarının eşsiz eseri olan Küçük Aptalın Büyük Dünyası Pucca Günlük kitabıdır. Okuyan Us Yayın tarafından basılmıştır. Dorikitap satıcısı tarafından ₺ fiyatından satışa sunulmaktadır. Kitap kondisyonu "Yeni" durumundadır. Küçük Aptalın Büyük Dünyası Pucca Günlük kitabı Edebiyat kategorisi altında bulunan Anlatı alt kategorisinde bulunmaktadır. Bu ürün için kargo ücreti Alıcı Öder şeklinde sunulmuştur. Satıcının stoğunda bu üründen 1 adet bulunmaktadır. Bu Kitabın Diğer Satıcıları Beğenebileceğiniz Diğer Kitaplar Haberler > Pucca'ya Hapis Cezası Pucca Neden Ceza Aldı? - 1236 “O kadar eşcinselli dizi izledim, film üstüne film bitirdim yok yok yok! Hala erkek denen aşağılık, karaktersiz cinsiyetten hoşlanmıyorum…” diye sosyal medya hesabı üzerinden paylaşım yapan PuCCa gerçek adı ile Pınar Işık, paylaştığı yazı ile 'halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama' suçundan 5 ay 18 gün hapis cezası aldı. Attığı tweet ile yargılanan PuCCa verilen ceza ile ilgili ne açıklama yaptı? İşte haberin detayları… 'Pucca' takma isimli sosyal medya fenomeni ve yazar Pınar Işık, bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle 5 ay 18 gün hapis cezası aldı. Açıklaması Ne Oldu? Pınar Işık Twitter hesabından hakkında çıkan haberlere şu şekilde cevap verdi; ”Zaytung haberi gibi olacak ama erkeklere hakaret ettiğim için 5 ay hapis cezası aldım! Kıyaslamaktan nefret ediyorum, bu kadar kadın cinayeti varken ciddi misiniz siz ya, erkeğe hakaret mi?????? dünyanın en saçma davalarında ilk ona girer yemin ederim. işin diğer kısmı, her seferinde uyarmamıza ? rağmen dava dosyasına tweetin sonunu anlamadığımız bir şekilde erkeklerden hoşlanmıyorum’ diye yazdılar. Umarım bu işin sonunda erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığımdan emin olmak için bana bilir kişi atamazlar. Başıma ne geldiyse erkekler yüzünden geldi! Erkeklere hakaret ne böyle nasıl kırılganmışsınız meğer.” PuCCa’nın İfadesi Sorgu esnasında Pınar Işık ifadesinde paylaşımı kendisinin yaptığını, o dönem eski eşi Osman Karagöz ile evli olduğunu, eski eşinin Twitter isimli sosyal medya sitesinde kendisini kastederek sabahtan akşama kadar eşcinselli film izliyor' diye bir paylaşım yaptığını söylediğine yer verildi. Yıldırım'ın paylaşımının buna istinaden olduğunu, karşılıklı atışmalar olduğunu ve bunun dışında bir amacı olmadığını, o dönemde tweetin tepki almadığını, buradan yanlış bir çıkarım yapıldığını, suç işleme kastının olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini açıkladı. Pucca Kimdir? İzmir'de doğan Pınar’ın 8 yaşındayken anne ve babası boşandı, bir süre annesiyle yaşadı, bu süreçte üvey babasından şiddet gördü, bu olaydan sonra kız kardeşiyle birlikte babasının yanına taşındı. Karşıyaka Kız Lisesi'nden mezun olduktan sonra üniversite için İzmir'den Ankara'ya geçti. Bu dönemde küçük bir radyoda program yaptı, daha sonra bir televizyon kanalında montaj işiyle ilgilendi. Radyo Televizyon Sinema ve Gazetecilik bölümlerinde eğitim gördü. Yine bu dönemde blog konusunda deneyim sahibi oldu. Blog yazmaya başladı, eş zamanlı olarak Twitter'da yazılar yazmaya başladı. 2010 yılında blog yazılarını kitaplaştırmaya karar vererek Küçük Aptalın Büyük Dünyası kitabını yazdı. İlk kitabı 2014 yılında Hadi İnşallah adıyla sinemaya uyarlandı. İlk kitabının çıkmasından sonra 2011 yılında Ve Geri Kalan Her Şey, 2012 yılında Allah Beni Böyle Yaratmış, 2013 yılında Ay Hadi İnşallah!, 2015 yılında O Adam Buraya Gelecek, 2016 yılında PuCCa Günlük - Pembe ve PuCCa Günlük - Siyah, 2017 yılında Şimdi Biz Neyiz?, 2019 yılında ise Peki Ya Şimdi? kitaplarını yayımladı. 2018 yılında attığı bir tweet yüzünden evi arandı, tweet'de oğlu Batı'yı kastetmesine rağmen evinin aranmasına gerekçe olarak terör örgütü, halkı isyana sevk etme gibi suçlamalar gösterildi. Aynı yıl içinde uyuşturucu kullanmaya özendirme nedeniyle tutuklandı, gerekçe olarak attığı bir tweet gösterildi. PuCCa'nın Kitapları Küçük Aptalın Büyük Dünyası, 2010, Okuyan Us YayınlarıVe Geri Kalan Her Şey, 2011, Okuyan Us YayınlarıAllah Beni Böyle Yaratmış, 2012, Okuyan Us YayınlarıAy Hadi İnşallah!, 2013, Okuyan Us YayınlarıO Adam Buraya Gelecek, 2015, DEXPuCCa Günlük - Pembe, 2016, DEXPuCCa Günlük - Siyah, 2016, DEXŞimdi Biz Neyiz?, 2017, DEXPeki Ya Şimdi?, 2019, İndigo Okuyanus Yayınları’nın Dizüstü Edebiyat’ serisinin ilk kitabı Küçük Aptalın Büyük Dünyası’ herkesin dilindeGeçen yaz plajlarda şezlong başına bir pembe Aşk’ kitabı düşüyordu ya hani, bu sene herkesin elinde bir Marilyn Monroe görmeye hazır olun. Zira görünüşe göre “Tatilde ne okusam?” sorusunun ilk cevabı Marilyn kapaklı Pucca Günlük’ olacak. Alt başlığıyla Küçük Aptalın Büyük Dünyası’. Pek sıkı bir blog takipçisi sayılmayacağımdan, Türkiye’nin en çok takip edilen internet yazarı olan Pucca’yla ancak kitabı çıkınca tanıştım ben. Okuyanus Yayınları Dizüstü Edebiyat’ diye bir seri başlatmış, ilk kitap olarak da kendisinin de söylediği gibi bir tür Törkiş Bridget Jones’ olan Pucca’nın günlüğünü basmıştı. Kimdi Pucca? 25 yaşında, asıl işi televizyonculuk olan bir zamane genç kadını. Yazar olmak gibi bir niyetle filan değil, tamamen eski sevgilisinden intikam almak için bir blog açmış, muhtemelen pek çok kişinin yapmak isteyip göze alamadığı bir işe kalkıştığı için de tez zamanda fan’ları oluşmuştu. Kitabında da, tek cümleyle özetleyecek olursak aşkı arayan bir genç kadının, yani kendisinin hikayesini anlatıyor. Zaten kimliğini gizleyerek, yüzünü Marilyn Monroe fotoğrafıyla kapatarak verdiği röportajlarında da başından geçmeyen hiçbir şeyi yazmadığını, olsa olsa bazı şeyleri abarttığını söylüyor. Hal böyle olunca, 2000’lerin güdük aşkları, acıklı ve gülünç kadınlık durumları bolca yer buluyor kitapta. Okuyan da üç aşağı beş yukarı yakın kuşaktan biriyse ve kadınsa, satırların arasında bir yerlerde illa kendini yakalıyor, o pek gözyaşı döktüğü gün aslında ne kadar komik göründüğünü fark edebiliyor. Pucca’nın dili her şeyden önce komik çünkü. Misal, ben, ayrılığın aşamalarını Yıldız Tilbe, Demet Akalın, Orhan Gencebay, Serdar Ortaç ve İlhan Şeşen sendromlarıyla anlattığı bölümde tepinerek güldüm. Zeki tespitleri, müthiş matrak tanımları, kendine has bir dili var. Özetle, Pucca Günlük’ten beklentilerinizi genç ve komik bir kalemden eğlendiren yazılar okumakla sınırlı tutarsanız son derece memnun kapatabilirsiniz kapağı. Ben, argonun dozunu zaman zaman rahatsız edici bulduğumu itiraf etmeliyim ama belli ki çok olduğu gibi’ yazan biri Pucca ve galiba bu kadar tutulmasının sırrı da bu. Son söz, yayınevine Kitabın tanıtımını yaparken eğlenceli, cesur, gerçek, dobra, dümdüz’ sözcüklerini kullanmışlar, tamam. Bir dolu başka övgü sıralamışlar, peki. Fakat “Sıkıcı kitaplardan, klişelerden bıkanlar için artık ohh deme zamanı” cümlesine kesinlikle itirazım var. Bir şeyi övmeye çalışırken bir başka şeyi dövmek, hele hele kitapları sıkıcı’, eğlenceli’ diye kategorize etmek bir yayınevine pek yakışmıyor. Okumaktan tek beklediğimiz bizi güldürmesi olmasa gerek, hepsinin yeri ayrı. Sapla samanı, popüler kültürle gerçek edebiyatı birbirine karıştırmasak ve Yasmin LevyEric Clapton - Steve Winwood travması üzerine yazdığım Bir daha Arena’ya ancak Michael Jackson mezardan kalkıp gelirse giderim’ yazısının üstüne BKM’nin patronu, Arena’nın yöneticisi Necati Akpınar’la bir konuşma yaptım. Kendisinden bu konserin Eric Clapton’ın yurtdışındaki organizatörlerince düzenlendiğini, BKM’nin mekan tahsis etmek dışında hiçbir işe karışmadığını - karıştırılmadığını ve sonuçtan da en az benim kadar mustarip olduklarını öğrendim. “Bu ilk ve son, bir daha böyle bir şey olmayacak” sözünü de aldım. Dolayısıyla Kuruçeşme Arena’yla barış imzalıyorum. Pazar günü iç rahatlığıyla MFÖ’ye koşabilir, 24 Haziran’da Kubat’la birlikte konser verecek şahane Yasmin Levy’yi dünya gözüyle bir kez daha izleme fırsatını kaçırmayabilirim. Size de öneririm.

pucca küçük aptalın büyük dünyası özet